12 Ağustos 2022 Cuma

1 yorum:

ali mufit dedi ki...

nun hikayesi

Ali Müfit Çetingül senin fotoğrafına yorum yaptı:


"ikisini yazdıktan sonra öbürlerini yazmazsam ayıp ederim burada kısaca bahsedeyim rahmetli nazife halanız benim en büyük sırdaşım dı son günlerine kadar bende onun sadık dinleyicisi son zamanlarında aynı şeyleri defalarca anlatsada ben ilk kez dinlermişcesine bozuntuya vermezdim
yer ikiçeşmelik rahmetli dedem hala sağken bir anı
bihratın dedesi onların yani halil dedemlerin bir küçük odasında kiracı resme meraklı ve biraz da çapkın güzel insanlar geçtikçe onları süzer ve gerekirse resimlerine ilham kaynağı olurmuş
rahmetli şevki saatlerce dolaştırmış o arada zarın altından çubuklu pijaması çıkınca tongaya düştüğünü farketmiş dayı m ona bir oyun oynamaya karar vermiş annesinin zarını yani siyah elbisesini giymiş ve mahallenin çocuklarıyla bir işveli davet mektubunu pencereden attırmış mealen bahribaba parkında buluşma teklifi yazılıymış dede mavitan süslenmiş taranmış çenk elbiselerini giymiş bahribaba parkına gitmiş şevki dayım merdivenlerden aşağı oda peşinden saatlarce devam etmiş koşturmaca zar bir ara kayıpta cubuklu pijaması gözükünce anlamış oyunu moresi şevki ben sana göstereceğim ikiçeşmelik canavarını deyip başlamış koşturmaya işte o güzel insanların ozamanlarki eğlenceleri
o zamanlar ne cep telefonu nede facebook var sadece anıları anlatan namı diğer kulunuz ester var gerisi tavanarasi. net de

anlatan ester ester rahmetli babamın yani hasan çetingülün
inatçı katır anlamına gelen giritlice bir deyim

"halilimin tebessümünü arttıracak bir anıda onun için
sodaşın teknik müdürlüğünden ayrıldıktan sonra ikinci sanayi sitesinde hangardan bozma görünümlü bir büro açmıştım hoş şimdikide ondan pek farklı değil aradan kısa bir süre geçmişti ki ilk misafirimdi o yanında simitleriyle beni kutlamaya ve o munis gülümsemesi ile bana moral vermeye geldiğini söylemişti hoş beşten sonra burayı iyi belleyin tüylerimi diken diken eden teklifini yapmıştı müfitim sen şimdi yeni iş açıyorsun ihtiyaçların çoktur benim biraz param var çok ta değil emekli ikramiyemden kalan istersen sana verebilirin
akrabalarım bu jest benim için altından daha değerli bir şeydi çok teşekkür ettim buna hiç gerek olmadığını ama bu teklifi ile beni çok bahtiyar ettiğini söyledim gerçekten öyle olmuştu bu insanlar umur görmüş yüce kişilerdi hemen tümü öyleydi yemez yedirirlerdi böyle bir babanın çoculkları olduğunuz için ne kadar gururlansanız azdır devamı

"yer denizlinin çardak ilçesi sıkıntılı bir gün yada bana öyle geliyor o zamanlar telefonlar şimdiki gibi çal kapı değil telefonla görüşeceğin kişiye bağlanmak için önce ptt santralı aranıyor santralcı memurenin gönlü yapılıyor ve aradan 10 saata yakın süre geçince izmirle görüşülebiliyor
odamdaki telefon çaldı hiçte telefon beklemiyordum telefonda arayan dayımın foto mustafadaki muhasebecisi aynı zamanda sodaşın genel müdürü aklı sıra bana espiri yaparcasına
ahmet diye bir dayın varmı diye sordu anlam veremedim
ve acı haberi damdan düşercesine söyleyiverdi o artık yaşamıyor dedi çardak denizli arasını taksiyle uçarak geldim ama ilk işim şirkete gidip genel müdürü benzetmek oldu ne pahasına olursa olsun bu şekilde bir vefat haberi
ni herhalde ömrü boyunca verememiştir
bunu içimde kalmasın diye sizlerle paylaşmak istedim
görürsünüz "

"bu iki sakallıyı tanıyorum küçük bir anımı anlatıvereyim bu arada sene 1957 sünnet olacağız tiredeki evin önünde filinta gibi iki delikanlı duruyor biri emre diğeri bihrat şimdiki gibi saçları sakalları karışmamış bihrat ve emre o aralar çok çekişirlerdi bihrat emreye küstü ve evin arkasındaki zeytin ağacına çıktı rahmetli şükran halam onları barıştırabilmek için
ne diller döktü rahmetli ahmet dayım sünnet günü geldiğinde yine başrolde titiz ve emin bir sağlıkçı rolünde ben zavallı ağzımdaki lokumun verdiği zorlukla bağıramadım bile
bu yakışıklı delikanlıların bu anını görüntüleyen resmin aslı bende digital kopyası erdoğanda halil mesajı aldın sanırım
"