11 Ağustos 2022 Perşembe

Ali Mufit

 

yaşli adam masalları

bölüm 186

Sevgili arkadaşlarım iyi ki grup oluşturma konusunda çelişkiye düşmüşsünüz bu durum sayesinde oluşan kaos bana o kadar iyi geldiki ;bu tartışmaya dahil olmak sanki bana vuran Asrın mirasını bile aşan bir değerli armağan oldu

Beni tanıyanlarınız bilirsiniz parayla pulla işim olmaz ama nedense para pul ve diğer değerler sanki benim etrafımdan hiç eksik olmaz benimle sırnaşık bir şekilde beraber olmak için adeta yapmadıkları kur kalmaz.

Bu yaşıma kadar ne kadar uzak durmaya çalıştığım para ve imkanlar çalışma hayatımın ilk onbeş yılında adeta bana merkez bankası kadar yakın oldu .

Öyle anlar oldu ki konumum gereği kazandığım paraları adeta harcayacak zaman bulamadım imkanlar o kadar fazla idi ki iyilik yapmak insanları mutlu etmek uğruna harcamayı adeta bir yaşam biçimi olarak seçmiştim

Kimin bir sıkıntısı olsa; ben sanki kadrolu bir hızır gibi (nöbetçi iyilikçi) pozisyonunda olurdum

Abi sıkıntım var ne kadar verebilirsin sorusuna ..... ne zaman vereceğim sorularına bilinen cevabım, verme

sende birine yardımcı ol şeklinde geçen güzel yıllar.

Bir boş günümde bendeki bu polliyannacılığın arkasında yatan nedenin üniversite yıllarındaki yaşadığım sıkıntılarımın sonucunun olduğunu anlamamla bir düzene giriverdi .

İ.T.Ü bizi bir potada eritmişti çoğunluk orta gelirli ailelerin okullarının zeki öğrencileri olarak kazanmışlardı bu üniversiteyi okumaktan başka yolları yoktu birkaç istisna dışında

Ben onlar içinde belki geliri sınırlı ama her ay düzenli parası gelenlerinin başındaydım .

Param geldiğinde neşem yerine gelir olmadığında çevreme sıkıntı ve sorun kaynağı olurdum

Tek derdim her yıl kalacak yer bulamamamdan doğan zorunlu göçebe yaşantımdı.

Üniversiteyi kazandığımda ilk kaldığım yer Sirkecide bir batakhane otelen sefil bir odasıydı

Mezun olduğumda da Rahmetli Lütfullah Ulukan'a sunarak

ama parasızlıktan çiltlemeye harcıyacak param kalmadığı için ciltletemeden sunduğum bitirme tezimin kabulü sonrası mezun olduğumda da nostaljik olarak kaldığım yine aynı batakhane oteldi

Bu süreçte yani Üniversite yaşamımda hep ev sorunum oldu bu bende giderilemeyen bir travmaya yol açtı

Kurtuluştaki kaldığım ev de bunlardan biriydi

İlk defa yan yana gelmiştik Kapıcı ermeni Garabet amcanın

beni oğlu gibi yakın bulduğu çatı katı

Hayatımda bana alınan ilk siyah pardesümü alıp giden solcu arkadaşımın bana layık gördüğü montu ile geçen kış günleri kimin aldığını ve bana bıraktığı montun kime ait olduğu benimle birlikte mezara gidecek

O günler güzel günlerdi hele çatı balkonundan birbirleri ile cilveli kavgacıklar eden karşı komşularımızı cilveli atışmalarını bir televizyon dizisi gibi seyreden bizler

En unutmadığım an ise hayatımda lk içtiğim şarabın etkisi ile kendimizi nasılsa Florans Naytingel hemşirelik okulunun bahçesinde bulan garip arkadaşlar oraya nasıl ve ne şekilde gitmiştik ve orada nasıl sabaha kadar sızıp kalmıştık inanın şimdi bile bilemiyorum.

devam edecek

Hiç yorum yok: