17 Mart 2020 Salı

HATIRLAMAK BAŞA BELA

Esaret günleri benim için adeta bir kurtuluş günü oldu.
Hayatım boyunca bu kadar yazı yazmak için zamanım olmamıştı .
Virüs ve esaret derken kendimi sabahın köründe klavyenin başında  buluvermişim .
İşe gitme yok hazırlanma yok yeni araştırmalar için çevreden hadi diyenler yok .
Açıkçası kafana göre takıl durumu`eskiden böyle olmuyordu`  
Normal zamanlarda düşünmek için bile fırsatımın olmadığı zamanlarda yazı yazma benim için bir ayrıcalıktı kendime böyle bir ayrıcalık tanıdığım anlar arkasından mutlaka üzüleceğim ve adeta beni bu damı başıma gelecekti dediğim olayların başlaması demekti.
Onun hikayesine de böyle üzücü bir zamanda başlamıştım şimdi 6000 ninci sayfasında
Üzüntülerden sevinçlerden umutlardan derlenmiş binlerce sayfa internette paylaşmazsam kimsenin haberdar olamıyacağı [ yazıyorsun da ne faydası var diyeniniz olabilir ] minicik hikayeler.
Kendimi bildim bileli bu böyle oldu arkadaşlarım benimle otururlarken ve bana sorular sorup sohbet ederlerken bile ben bazen dalar giderim onların uyarısı beni kendime getirir ve çoğu kez onlara saygısızlık yaptığım şekilde bile algılanacak davranışlardır bu benimkiler .
Bu yaştan sonra da pek değişmeyecekler sanırım  `hoş değişseler bile yerine koyacak daha güzelini arayacak çaba da göstermiyorum.
Rahmetli babam beni çok iyi analiz etmişti ve çocuk hep böyle ol dediği zaman da beni anlayabilen yegane insan olduğuna kanaat getirmiştim  onun anlatımı ile ben sadece yardım ettiğim zaman mutlu olabilen bir yapıya sahibim kavga etmesini bilemem olaylara barışçı bir bakış açısıyla bakarım çoğu kez zamanın en iyi olay çözücü olduğuna inanırım ve her olayı ve gerekecek çözümleri uzun zaman aralıklarının daha iyi çözebileceğine ve bunun içinde rastgele olayların bunda rol oynayabileceğine inanmak gibi bir teorim bile vardır.
Bu bela da bunun en güzel örneği değil mi salgının çıkmasından önceki bencil davranışlar çözümsüz bireysellikler rant kavgaları bitti insanlar zorunlu olarak hırslarını biraz ötelediler ve ülkede bir çatışmasızlık iklimi meydana geldi ve bunun sonucu birçok gereksiz tartışma atışma ve sonucunda birliği kaybolan bir durumdan en azından yapmacık da olsa birbiriyle kavga etmeyen tasada ve kıvançta buluşabilen ama yaslı ve yorgun bir toplum haline geldik .
Dileğim bu durumun bu kötü günler atlatıldıktan sonrada devam edebilmesi
Normal zamanlarda bir araya gelemiyen fertlerin zor günlerde beraber olması beni en çok düşündüren ve bundan sonra nasıl olurda bu toplum iyi günlerde de bu dayanışmayı gösterir şeklinde özetlenebilecek bu zor duruma çözüm aramak için kalan ömrümde çaba göstermek istiyorum.
Zor olacak ama yapım bu zor işleri çok seviyorum zor adeta bana yaşama sevinci veriyor
devam edecek


               

Hiç yorum yok: