nazife çetingül (kapkın) kısaca o nun hikayesi bölüm 1
23 Mart 2012 Cuma, 17:04 itibariyle Ali Müfit Çetingül
o sığınaga kapanıp içimi acıtan onun hikayesini anlatacağım .bunu belki biraz uzun bazen de kısa zaman aralıklarında anlık olarak anlatmak istiyorum . 27 temmuzda kaybettim onu .yanına gömüleni de79 senesi 27 haziranında şimdi aynı toprakta yan yana yatıyorlar . beni toplumla barıştıran iki iyi insanı kim olduklarını şimdilik açıklamam gereksiz ama onları anlattığım satırlarda tahammül edip okuyanlar olursa bu toplumun aslında ne kadar değiştiğini görecekler .
23 Mart 2012 Cuma, 17:04 itibariyle Ali Müfit Çetingül
o sığınaga kapanıp içimi acıtan onun hikayesini anlatacağım .bunu belki biraz uzun bazen de kısa zaman aralıklarında anlık olarak anlatmak istiyorum . 27 temmuzda kaybettim onu .yanına gömüleni de79 senesi 27 haziranında şimdi aynı toprakta yan yana yatıyorlar . beni toplumla barıştıran iki iyi insanı kim olduklarını şimdilik açıklamam gereksiz ama onları anlattığım satırlarda tahammül edip okuyanlar olursa bu toplumun aslında ne kadar değiştiğini görecekler .
aralarında sadece birer yaş olan osmanlı nın son vatandaşlarından 1916 doğumlu belkide yaşıt, uzaktan akraba izmir doğumlu iki güzide insanı .
1916 yılları onların anlatılarıyla her ikisinin aileleri giritten muhacır olarak gelmişler eski adı simirna ve onun buğulu karşısı kordelya ya yani şimdiki adları izmir ve karşıyakaya .birilerinin lakapları pülümüstakiler diğerlerinin ki girit mutasarrıfı ismini ve işte ben izin verirseniz bu iki kişiyle birlikte onları anlatarak içimi boşaltarak huzura ermeliyim
oğulları ..... ozamanın nüfus yapıları gereği bu iki aile birbirlerine çok yakın akrabalara sahip .
bu iki kişiyi hergün dizi gibi anlatmak istiyorum . çünkü onların hayatı ile ilgili o kadar güzek anılarım varki bunlar aynı zamanda cumhuriyetin badireleri gibi gerceklerle dopdolu onları okuyan yada okumaya zorlanan herkes birazda kendini bulacak sorunlarına kafa yormaya çalıştıgı bir girdabın içinde bocalayan bu güzel topraklarda yaşanmış gercek fedakarlık yıllarının öykülerini.
yer tire sene 1957 bir cumartesi günü okulun müdürü öğrencilerini her zamanki heyecanı ile istiklal marşı törenleri için toplamış hava biraz sogukça öğrencilerin üşümelerine de içi elvermediği için küçük sınıfları hafta tatiline çıkarmaları içinsınıf öğretmenlerini başıyla onayladıktan sonra bizlerden 5 kişilik bir dinleyici grubu oluşturarak baş öğretmen odasına çıkarıyor ve kafasındakileri yaşarken ki heyecanı ileyavaşca anlatmaya başlıyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder