18 Kasım 2010 Perşembe

3 Kasım 2010 Çarşamba

Akademi Mühendislik Eğitim Danışmanlık - Kristal Silisyum Solar Hücreleri

Akademi Mühendislik Eğitim Danışmanlık - Kristal Silisyum Solar Hücreleri

Güneş Elektrik SistemleriRüzgar Elektrik SistemleriFotovoltaik ModüllerTeşviklerAnasayfaİLETİŞİMMerkez MuğlaŞube İzmirREFERANSLARIMIZTÜM MAKALELER



Gördes Şahinkaya Köyü içme suyu

solar pompa sistemiyle karşılanıyor...




AKADEMİ'nin sunduğu Solar PV

hizmetleri için tıklayınız...



PV Modül

ve

solar hücreler hakkında bilgi

bilgi edinmek için tıklayınız...





Güneş Elektrik Sistemleri
Rüzgar Elektrik Sistemleri
Fotovoltaik Teknolojisi
Enerji Verimliliği
Teşvikler - Danışmanlık








Solar PV Sistemler
Sistem Çeşitleri
Sıkça Sorulan Sorular



PV Paneller Hakkında Genel Bilgi
CIS Zamanı Geldi mi?
Uluslararası Piyasalarda PV Panel Fiyatları-Temmuz
Uluslararası Piyasalarda PV Panel Fiyatları-Mayıs
Uluslararası Piyasalarda PV Panel Fiyatları-Nisan
Seçici Emitör Solar Hücre Üretim Bantları-1
Kristal Silisyum Solar Hücreleri
Solar Hücre Çeşitleri
2009 İlk Yarısında Solar Piyasalar
Top 10 Solar Hücre Üreticisi
PV Modül Alım Kılavuzu-2009
Fotovoltaik Etki ve Solar Hücrelerin Çalışma Prensibi
PV Modül Test ve Standardizasyonu



Size Ulaşalım
LÜTFEN TIKLAYIN
Kristal Silisyum Solar Hücreleri
01 Ocak 2010

Kristal solar hücrelerde en önemli materyal silisyumdur. Silisyum oksijenden sonra doğada en çok bulunan ikinci elementtir. Fakat doğada saf halde bulunmaz, oksijenle bileşik şekilde kuvars ya da kum formunda bulunur.

Güneş enerjisi solar hücre üretimi için ilk olarak istenmeyen element olan kumun silisyumdan ayrıştırılması gerekir. Bunun için, kuvars, kum karbon tozu, kok kömürü ve aktif kömür ile birlikte elektrik ark ocağında 1800 – 1900 dereceye kadar ısıtılır. Bu işlem sonucunda karbon monoksit ve %98 saflıkta metalürjik silisyum olarak bilinen madde açığa çıkar. Fakat %2 kirlilik oranı bile elektronik uygulamaları için oldukça yüksektir. Güneş enerjisi solar PV uygulamalarında kullanılacak silisyumun kirlilik oranı milyarda bir mertebelerinde olmalıdır. Bu oran elektronik uygulamalarında 10 kat daha azdır.

Bu yüzden hammadde halindeki silisyum kimyasal işlemlerle saflaştırılır. Silisyumun gaz formundaki hidrojen kloritle (hidro klorik asit) reaksiyona girmesiyle hidrojen ve triklorsilan (31 oC buharlaşabilen bir sıvı) meydana gelir. Kirlilik oranı gereken seviyeye düşünceye kadar bu bileşen defalarca damıtma işlemine sokulur.

Bu kimyasal süreçler için piyasada genel kabul görmüş Siemens İşlemi olarak bilinen kimyasal buhar çökeltimi metodu uygulanmaktadır. Siemens İşleminde triklorsilan ve hidrojenden ultra saflıkta silisyum üretilir. Triklorsilan ve hidrojen yüksek saflıktaki ince silisyum çubuklarının bulunduğu reaktörlere enjekte edilir ve 1000 – 1200 dereceye kadar ısıtılır. Bu proses sonucunda üretilen silisyum polikristal yapıdadır ve polisilikon olarak bilinir. Çubuklar üzerilerinde saf silisyumun birikmesiyle kalınlaşır ve çapları 10 – 15 cm.ye ulaşır. Bu silindirler külçeler halinde parçalara ayrılırlar ileride solar hücreye dönüştürülecek olan monokristal ya da polikristal silisyum yonga plakalarının hammaddesi olarak kullanılırlar.

Güneş enerjisi solar PV hücrelerinin üretiminde kullanılan silisyumun saflık derecesi elektronik sanayinde kullanılan silisyumun saflık derecesi kadar yüksek olmadığı için solar fotovoltaik endüstrisi yarı iletken endüstrisinin atıklarını kullanmıştır. Fakat bu atıklar 1998 yılından beri güneş enerjisi sektöründe hızla artan talebi karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Bunun yerine direkt olarak güneş enerjisi solar fotovoltaik sektörüne yönelik elektronik silisyum kalitesinden çok az daha düşük kalitede ve daha düşük maliyetli silisyum (solar sınıf silisyum ya da solar silisyum) üretimi yaygınlaşmıştır.

Bu metotlardan bazıları şunlardır;

Bazı solar silisyum üreticileri akışkan yatak reaktörleri kullanmaktadır. Bu metotta akışkan yatak içerisine çok küçük silisyum parçaları atılmaktadır. Triklorsilan ya da silan hidrojenle beraber reaktöre enjekte edilir. Triklorsilan için 1000 oC silan için de 700 oC'de bu bileşenlerdeki silisyum parçacıklar üzerinde birikir. Gittikçe büyüyen parçacıklar reaktörün tabanına çöker ve bu sayede silisyum granülleri elde edilmiş olur.

Tüp reaktör prosesi ise Siemens İşlemine benzemektedir. Fakat çubuklar yerine 800 oC'ye kadar ısıtılması gereken (hammadde olarak silan kullanılır) içi boş silisyum silindirler kullanılmaktadır.

Japonya’da geliştirilen buhar – sıvı çöküntüsü (VLD) prosesinde hidrojenle beraber bir reaktörde tutulan gaz formundaki triklorsilandan 1500 oC'ye kadar ısıtılan grafit tüp üzerine silisyum biriktirilir. 1410 – 1500 oC'de sıvı hale geçen silisyum reaktörün dibine çöker ve soğuyarak granüle dönüşür.

Tetrakloriti kullanan diğer prosesler direkt olarak çinkoyla indirgenen ya da metalürjik silisyumla işleme başlayan ve plazma torçu ya da silikon karpiti kullanarak saf silisyum arıtan işlemlerdir.





Şekil 1 Kristal silisyum üretim tekniği





Paylaşın

Rüzgar Enerji Sistemleri
Rüzgar Enerjisi Sistemleri
Hidrostatik Tahrikli Rüzgar Türbini
Rüzgar Türbin Generatörleri
Rüzgar Enerjisi Kurulumları 2009'da Patladı
Rüzgar Türbinlerinde Emniyet Frenleri
Rüzgar Türbinlerinde Güç Regülasyonu
Rüzgar Türbini Dişli Kutusu
Rüzgar Türbin Pervanesi
Rüzgar Türbin Kulesi
Rüzgar Türbin Anatomisi
Rüzgar Elektrik Sistem Ekipmanları
Rüzgar Enerjisi Sistem Projesi
Küçük ve Orta Ölçekli Rüzgar Türbinleri
Rüzgar Enerjisi Sistem Kurulumu-2
Rüzgar Enerjisi Sistem Kurulumu-1
Rüzgar Türbin Anatomisi
Fotovoltaik Modüller
PV Paneller Hakkında Genel Bilgi
CIS Zamanı Geldi mi?
Uluslararası Piyasalarda PV Panel Fiyatları-Temmuz
Uluslararası Piyasalarda PV Panel Fiyatları-Mayıs
Uluslararası Piyasalarda PV Panel Fiyatları-Nisan
Seçici Emitör Solar Hücre Üretim Bantları-1
Kristal Silisyum Solar Hücreleri
Solar Hücre Çeşitleri
2009 İlk Yarısında Solar Piyasalar
Top 10 Solar Hücre Üreticisi
PV Modül Alım Kılavuzu-2009
Fotovoltaik Etki ve Solar Hücrelerin Çalışma Prensibi
PV Modül Test ve Standardizasyonu
Teşvikler - Danışmanlık
Yenilenebilir Enerji Danışmanlığı ve Teşvikler
Aydınlatmada Enerji Verimliliği
Akıllı Şebeke Nedir?
AB'den Elektrik İletim Sistemine 28 Milyar Avro Yatırım
Yenilenebilir Enerji Teşviklerinin Tarihi-2
50 bin Yeşil İş Fırsatı
Yenilenebilir Enerji Teşviklerinin Tarihi-1
Dünyada Güneş Enerjisi Teşvikleri
Güneş Enerjisi Teşvikleri
Enerji Verimliliği Kanununun Gertirdikleri
Yenilenebilir Enerji Teşvik Yasa Tasarısının Yansımaları-3
Yenilenebilir Enerji Teşvik Yasa Tasarısının Yansımaları-2
Yenilenebilir Enerji teşvik Yasa Tasarısının Yansımaları-1
YEK Yasa Değişikliği Teklifi
PV Sistem Kurulum
Güneş Enerjisi Solar PV Sistemleri
Solar Enerji Sektörünün Kaderi Kendi Elinde
Güneş Enerjisi Santralleri için Dizi İnverterler - 1
Trafolu - Trafosuz İnverterler
Solar Pompalama Sistemlerine Genel Bir Bakış
Gölgelenme Analizi Yazılımları
Uluslararası Piyasalarda İnverter Fiyatları-Ocak
PV Sistemlerde Gölge Analizi
PV Sistemlerde Gölgelenme Çeşitleri
Kurulum Noktası ve Müşteri Ziyareti
Şebeke Paralel PV Sistemlerinde Kablolama-2
Şebeke Paralel PV Sistemlerinde Kablolama-1
Şebeke Paralel PV Sistemlerinde Gerilim
Şebeke Bağımsız İnverterler
Şebekeye Paralel PV Sistemde İnverter Ölçeklendirilmesi
1 KW Şebeke Bağlantılı Sistem Ön Analiz ve Fizibilitesi
Şebekeye Bağlı PV Sistem Kurulum-2


ww.akademisolar.com ww.akademiruzgar.com



Enerji Siteleri

2 Kasım 2010 Salı

ERKMOTOR

ERKMOTOR



Ana Sayfa
İletişim

MAKALELER

4x4

Akü



Amortisör

Araç İmalat

CHIP



DEBRİYAJ

dİFRANSİYEL


eKSANTRİK

eKSOZ

eNJEKTOR



FREN
WANKEL MOTOR

HAVA FİLTRESİ

HÜCRESEL YAKIT


HYBRIT MOTOR

iMMO



JET-ROKET

MOTOR TEKNOLOJİSİ

NÜKLEER

sOĞUTMA


SPoILER

STIRLING MOTOR



ŞANZUMAN

TORK

TURBO

waNKEL MOTOR

YAĞLAMA






Döner pistonlu (Wankel) motorunun kullanışlı oluşunun en önemli sebebi mekanik imalatın kolaylığıdır.
Motorun hareketli olarak iki kısmı vardır.

1. Döner piston (Rotor)

2. Krank mili (eksantrik)

Döner piston krank mili (yani eksantrik) üzerinde döner. Burada krank mili bir nokta yani merkeze göre dairesel hareketle dönmesine karşılık üzerinde hareket eden dener piston bir eşkenar üçgen olmasına rağmen silindir içinde eliptik bir hareket şekli ile döner. Bu motorlarda supap mekanizması ve supap mekanizmasına hareket veren eksantrik (kam) mili yoktur. Emme ve egzoz supapları olmamasına rağmen motorun birinci emme zamanında temiz hava ve yakıt karışımı hava giriş delikleri (portları) denilen geçitlerden girer buna karşılık yanma sonundaki zehirli gazlar egzoz delikleri (portları) denilen atmosfere çıkar.

Döner pistonlar üzerinde elde edilen güç krank mili vasıtası ile şanzımana geçer. Döner pistonun içindeki dişliler krank mili üzerindeki dişlilerle beraber döner. Burada krank bir merkez noktasına göre dönme hareketi yaparken döner piston ise elips silindir gövdesi içinde eksantrik olarak hareket eder. Döner pistonlu motorlar her ne kadar basit olmasına rağmen kullanma sahasında bazı zorluklarla karşılaşılmaktadır. Pistonla gövde arasıdaki izafi hareket redüksiyon oranı 2/3 olan bir çift iç ve dış dişli ile temin edilmektedir. Şekilde gösterilmiş bulunan bu dişlilerden küçük ve dış dişli olanı gövde üzerinde ve sabit; iç dişli ise pistonla beraber dönmekte ve gövde üzerindeki sabit dişli üzerinde yuvarlanmaktadır. Buna göre eksantrik mili aynı zamanda pistona yataklık vazifesi görmektedir. Eksantrik mil şekilde okla gösterilen yönde bir devir döndüğü zaman piston eksantrik miline nazaran 120 dönmektedir. Buna göre pistonun gövdeye nazaran 1 devir dönüp yanma odasında cereyan eden olayların periyodunu tamamlaması için eksantrik milinin 3 defa dönmesi gerekir. Pistonun her devrinde yanma odalarındaki iş çevrimlerinin periyotlarının tamamlanmış olması nedeniyle, bu motora zaman bakımından bir isim vermek gerekirse iki zamanlı demek,gerekir. Halbuki yanma odalarında cereyan eden olayların her birisi yani emme,, sıkıştırma, genişleme ve egzoz eşit açılar işgal etmektedir. Buna göre klasik pistonlu makinelerdekine benzer olarak bu motora dört zamanlı demek gerekirdi. Zaten ne olursa olsun bu motorda pistona ve eksantrik miline ait olmak üzere iki devir sayısı tarif etmek mümkündür. İş eksantrik milinden alındığına göre ve dışarıya sadece bu milin uçları çıktığına göre eksantrik mili devir sayısının mukayese için kullanılması muhakkak ki daha tabiidir.

Aynı hacimdeki motorların birim zamanda yaptığı işleri mukayese etmek için krank mili devir sayısı n^ ile gösterelim, iki zamanlı motorlarda n^ dört zamanlı motorlarda nıe/3 termodinamik mukayese devir sayılandır. Wankel motorlarında klasik pistonlu motorlarda olduğu gibi bir kam veya krank mili olmadığı için bunlar için de çıkış mili devir sayısı nı< ile gösterilirse iki ve dört zamanlı motorlarla Wankel motorlarında birim zamanda sıra ile n^, n^/2 ve n;K/3 defa iş yapılacaktır.

MOTOR ZAMANLARI

Döner pistonlu motorlarda da dört zamanlı pistonlu motorların çalışma prensibi uygulanmaktadır.

Yalnız bu motorlarda piston olmadığı için pistonlu motorlarda uygulanan alt ölü nokta il'e üst ölü nokta arasında pistonun kat ettiği yol, yani strok yoldur. Bu yüzden bu motorlara 4 zamanlı yani 4 stroklu motor yerine 4 fazlı zamanlı motorun zamanlarına karşılık gelir. Böylece bu motorlarda 4 zaman;

Bu zorlukların en önemlisi ateşleme odasını sızdırmazlık durumdur. Çünkü normal pistonlu motorlarda yuvarlak piston üzerinde yine yuvarlak segmanlar ile kompresyonun kartere kaçması önlenirken ateşleme odasının sızdırmazlığı ise silindir kapağı, silindir gövdesine araşınca özel conta ve cıvata sıkılarak sağlanır.

Fakat döner pistonlu motorlarda ise döner pistonun her 120 derece dönümündeki deki pistonun ucunda ve döner pistonun yan yüzeylerinde kompresyonu tutacak sızdırmazlık en önemli problemdir. Bunun yanında döner pistonun (Rotor) yağlanması esnasında yağın ateşleme hücresine kaçmaması için özel yağ keçelerinin veya yağ segmanlarımn bulunması lazımdır.

Döner pistonlu motorun sızdırmazlık sağlayan segman, keçelerinin toplamı normal pistonlu motorlarınkinden daha azdır. Fakat bu motorların yapısı ve verimliliğini sağlayan keçelerin, segmanların daha kompleks olarak imal edilmesi gereklidir.

Döner pistonlu motorlarda kompresyon oranı (sıkıştırma oranı) diğer pistonlu motorlara nazaran daha yüksek olup ateşleme sonunda yüksek basınçlı alevin kat ettiği yol da daha uzundur. Bunun için her ateşleme de daha fazla yanma gücü elce edilir.

Bu motorlarda ateşleme odası iki kısımlı olup, ikinci kısım yanma hücresi daha küçüktür. Böylece ateşleme hücresinin birinci kısmında başlayan yanma ikinci kısımda cana car bir ateşleme hücresine girince yanma basıncı daha yüksek bir değere çıkar ve bu anda alev dalgası türbülans şekilde döner pistonun yüzeyine basınç yaparak dönme hareketini sağlar.

Döner pistonlu motorlar çeşitli oktan sayılı benzinlere göre değişik kompresyon nispetlerinde imal edilebildiklerinden rahatlıkla kullanılmaktadır.

Döner pistonlu motorlarda önemli problemlerden biriside sıkıştırılmış yakıt hava karışımının ateşleme hücresinde iki kademede peş peşe yanma yaparak ısı ve basınç dalgasının bujiler üzerinden egzoz potlarına doğru akması esnasında malzeme üzerinde istenmeyen fazla ısının kalmasıdır.

Her ne kadar emme portları yönünden ateşleme odasına temiz ve soğuk bir hava akımı girdiği zaman soğutmaya yardımcı oluyor ise de yinede silindir ve döner pis;on üzerinde kalan istenmeyen sıcaklık malzemelerin asın derecede genişleme-

Emme 1 ' nci zaman

Kompresyon 2'nci zaman (sıkıştırma)

Ateşleme(Yanma) 3'ncü zaman (iş)

Egzoz 4'ncü zaman


Anasayfa | Hakkımızda| Ürünler | İcatlar | İletişim Copyright 2009© HMA Yazılım



döner ısı motoruile en iyi eşleşen sonuçlar
Döner pistonlu motorlarda önemli problemlerden biriside sıkıştırılmış yakıt hava karışımının ateşleme hücresinde iki kademede peş peşe yanma yaparak ısı ve... Metne git »

1 Kasım 2010 Pazartesi

Facebook

Facebook
http://bormadeni.blogcu.com/bor-madeni-ve-ozellestirme/2881573